Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 10 Kasım Salı günü, Cumhuriyet gazetesinin eski on gazeteci ve yöneticisinin, gazetenin hükümeti eleştirel makaleleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklu yargılandıkları davada tutukluluk süresine yönelik başvurularına ilişkin kararını açıklayacağını duyurdu.

Kasım 2016’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan on başvurucu arasında IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı ve Yönetim Kurulu üyesi Kadri Gürsel’in yanı sıra, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Önder Çelik, Turhan Günay, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Karasinir, Hacı Musa Kart, Güray Tekin Öz ve Bülent Utku yer alıyor.

Gazeteciler, PKK ve Türkiye’nin 2016’daki darbe girişiminden sorumlu tuttuğu FETÖ/PDY dahil çeşitli terör örgütleri hakkında propaganda yaptığı suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

AİHM başvurularında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakları (Madde  5 §§ 1 ve 3 ) ile tutukluluklarının hukuka uygunluğunun hızlıca değerlendirilmesi hakkının (Madde 4) ve ifade özgürlüğünün (Madde 10) ihlal edildiği iddia ediliyor. Gazeteciler ayrıca, Türkiye’nin Sözleşme’nin 18. maddesini, devletin meşru olmayan amaçlarla kişilerin haklarını kısıtladığı iddiasıyla ihlal ettiğini belirtmiş, başvurucuların eleştirilerinden dolayı cezalandırıldığını belirtmişlerdir.

AİHM’in Sözleşme’nin 18. maddesinin ihlal edildiğini tespit etmesi halinde, (1100 gündür hapiste olan) sivil toplum lideri ve insan hakları aktivisti Osman Kavala ile (1460 gündür hapiste olan) Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın başvurularından sonra bu madde üzerinden ihlal bulunan üçüncü karar olacak.

Ekim 2017’de, IPI dahil olmak üzere 13 uluslararası basın ve ifade özgürlüğü kuruluşu, gazetecilerin AİHM’e yaptığı başvuruyu desteklemek için ortak bir üçüncü parti müdahalesinde bulundu.

IPI Avrupa Projeler ve Savunu Direktörü Oliver Money-Kyrle, 2016’dan beri yargılanan on gazetecinin “Türkiye’de politikleşmiş bir yargı sistemi tarafından bitmek bilmeyen bir tacize” maruz kaldığını söyledi.

On başvurucudan yedisi Temmuz 2017’de serbest bırakıldı. Tutuklu diğer üç gazeteciden Kadri Gürsel, Eylül 2017’de, Murat Sabuncu, Mart 2018’de ve Akın Atalay, Nisan 2018’deki son duruşmada tahliye edildi. Mahkeme, Nisan’daki duruşmada dokuz gazeteciyi “terör örgütüne üye olmaksızın yardım ettikleri” suçundan cezalandırırken, Turhan Günay suçlamalardan beraat etti. Diğer sanıklar daha sonra Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu.

Bu süreçte gazeteciler aynı zamanda, özgürlük ve güvenlik hakları ile birlikte ifade ve basın özgürlüklarinin ihlal edildiği iddiasıyla Türkiye Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Gürsel ve Günay’ın başvurularında hak ihlali bulan AYM, Mayıs 2019’daki kararında ise diğer başvuruların hiçbirinde bir hak ihlali tespit etmediğini açıkladı.

Eylül 2019’da Yargıtay, alt mahkemenin kararını delil yetersizliği gerekçesiyle bozarak Günay hariç dokuz gazeteci hakkından yeniden yargılama talep etti. İkinci yargılamanın 21 Kasım 2019’da görülen ilk duruşmasında, alt mahkeme Yargıtay kararına direnerek sekiz gazetecinin cezaları hakkında önceki kararında ısrar etti. Mahkeme, Gürsel hakkında Yargıtay’ın beraat ve AYM’nin hak ihlali kararları ışığında beraat kararını onadı. Dava ceza verilen diğer gazeteciler için bir kez daha bölge istinaf mahkemesinde sonuçlanmayı bekliyor. Bu süreçte tutuklu yargılanan sanık bulunmuyor.

IPI Yöneticisi Money-Kyrle, “Alt mahkemelerin Yargıtay’ın kararına saygı göstermeyi reddetmesi, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün bozulduğunun bir başka çarpıcı örneği. AİHM kararı, bu nedenle haksız yere tutuklanan ve yargılanan gazetecilerin adaletin sağlanmasında son umudu olarak büyük önem taşımaktadır,”