Read in English

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Forumu’nun kilit üyeleri Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a atfedilen mektupta son dönemde yayınlanan ve gazetecileri hedef gösteren iki ayrı listeye karşı bahsi geçen gazetecileri korumaya çağırdı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, seçimleri takiben 26 Haziran’da, IPI Kurul Üyesi gazeteci Kadri Gürsel’in ismi de dahil olmak üzere, akademisyen, anket firmaları sahipleri ve gazetecileri hedef alan 70 kişilik bir “teşekkür” mektubu yayınladı. Mektup, MHP’ye yöneltilen eleştirileri kastederek, listedeki isimler için “yaptıklarını, yazdıklarını, yıktıklarını, yorumlarını hiç unutmayacağız!” ifadelerine yer veriyordu.

IPI’ın mektubu, Erdoğan’ın MHP liderini bu listeden dolayı halka açık olarak kınamasını ve bu gibi listelerin gazetecileri hedef göstererek, can güvenliklerini tehlikeye attığını vurgulamasını talep etmektedir.

Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın ise 29 Haziran’da sosyal medya hesaplarından yayınladığı ve Karar gazetesi sahibi ve altı gazetecisini hedef alan “kara liste” daha büyük bir endişeye yol açtı. Hükümlü ve hapiste olan Çakıcı, takipçilerine “görevinizi yerine getirin” mesajını veriyordu. Seçim öncesinde Bahçeli, Çakıcı’yı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmiş, görüşme ardından ‘genel af’ı gündeme getirmişti.

IPI Direktörü Barbara Trionfi, Avrupa Parlementosu Üyeleri Anna Maria Corazza Bildt (EPP), Javi López (S&P), Rebecca Harms (Greens/EFA) ve Jordi Solé i Ferrando (Greens/EFA) ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gazetecilerin korunmasına yönelik gerekli tedbirlerin derhal alınmasına yönelik çağrıda bulundu.

Mektubun tam metni aşağıdadır.


Sayın Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
06560 Beştepe, Ankara
Türkiye
17 Temmuz 2018
Sayın Cumhurbaşkanı,

Öncelikle sizi son seçimlerdeki başarınızdan ötürü tebrik etmek isteriz. Türkiye’de basın özgürlüğünün uğradığı ciddi zorluklara rağmen, Türkiye’de bağımsız gazetecilik ve basın hürriyetinin desteklendiği yeni bir dönem olacağı yönünde umutluyuz.

Size bu mektubu, son dönemde yayınlanmış ve içlerinden birinin açıkça şiddete teşvik içermesi sebebiyle bizi son derece endişelendiren, gazeteci ve medya çalışanlarının sıralandığı iki liste nedeniyle yazıyoruz.

İlk liste, partiniz Adelet ve Kalkınma Partisi ile hükümet kurma görevini üstlenen Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli tarafından yayınlanan, 70 gazetecinin isminin yer aldığı ve bahsi geçen gazetecileri MHP’yi karalama iddiasıyla suçlayan bir açık mektup niteliğindedir. Sayın Bahçeli’nin bu bildirisini okuduk ve hayli rahatsız edici bulduk.

Sayın Bahçeli makamında ve popülaritesinde siyasi bir liderin bu gibi bildirileri yayınlaması, kendisinin takipçisi ve sevenleri tarafından listede hedef gösterilen gazetecilere düzenlecek muhtemel saldırıların yolunu açabilir. Bahçeli gibi siyasete ve demokratik değerlerin korunmasına uzun yıllarını adamış, tecrübeli bir liderin bu tarz bir listeyi yayınlaması fazlasıyla beklenmedik bir durumdur.

Türkiye, bildiğiniz üzere, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin imzacı devletlerindendir. Her iki uluslararası belge de basın ve ifade özgürlüklerini koruma altına alan belgelerdir. Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 19. Maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesi kapsamında gazeteci hakları ve resmi makamların müdahalesi olmaksızın tüm vatandaşların fikir, düşünce ve bilgi alışverişinde bulunma, açıklama ve yayma hakları koruma altındadır.

Buna ek olarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda belirtildiği gibi, “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar” (Madde 26, parag. 1) ve “Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz” (Madde 25, parag. 1).

Sayın Bahçeli’nin yukarıda bahsedilen açık mektubu uluslararası bildirgelerde geçen ve Türkiye Anayasası’nın da koruması altında olan bu evrensel değerler ile çakışmaktadır.

İnanıyoruz ki, bağımsız ve eleştirel bir basın demokrasinin en temel unsurlarından biridir. Bağımsız medya, günlük gelişmeleri gözleme ve denetleme görevi görür, ve halkı bu gelişmelerden haberdar etmekle yükümlüdür. Siyasi liderler, konumları gereği eleştiriye açık ve hazırlıklı olmalı, ve eleştiri kaynaklarını susturma çabasına girmemelidir.

Bu nedenle, sizden, siz ve partinizin Bahçeli’nin mektubunu kınayan bir bildiri yayınlamanızı ve gazetecileri hedef alan, gazetecilere karşı şiddete teşvik edebilecek herhangi bir girişimin bir daha oluşmasına mahal verilmeyeceğine dair bir açıklama yapmanızı talep ediyoruz.

Bir diğer rahatsızlık veren ve son derece sakıncalı gördüğümüz liste ise hükümlü, organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın Instagram hesabında yayınlanan “kara listedir”. Karar Gazetesi’nden altı gazetecinin isminin verildiği listede açık tehdit unsurları içeren dilin ardından, ismi geçen gazeteciler can güvenliklerinden endişe duymaktadırlar.

Aşağıda alıntılanan, AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın 3 Temmuz 2017 günü verdiği ve bahsi geçen tehdidi kınayan basın açıklamasını olumlu karşılıyor ve benzeri siyasi tavrın devam etmesini diliyoruz:

“Alaattin Çakıcı konusunda basına yönelik tehditlerin kabul edilemez olduğunu söyledik. Bu sözlerin ait olup olmadığının araştırılması gerektiğini söyledik. Böyle bir konu varsa yargının üstüne düşeceğini söyledik. Basın özgürlüğü, ifade konusunda her zaman destekte bulunuyoruz. Ama basın hakkının, ifade özgürlüğünün de teröre kapı aralayamayacağını söylüyoruz. Biz buna izin vermeyiz. İfade ve basın özgürlüğüne yönelik açıktan tehdit etmesine AK Parti rıza göstermez.”

Bu açıklamanın ışığında, listede ismi geçen gazetecilerin can güvenliğinin hükümetiniz tarafından sağlanacak şekilde derhal gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Sizi aynı zamanda, bu olayın sorumlularına karşı derinlemesine bir soruşturma açmaya ve suçun failinin gerekli cezayı alması yönünde harekete geçmeye çağırıyoruz.

Türkiye Cumhurbaşkanı olarak yeni döneminizde bağımsız gazetecilere göstereceğiniz destek ve saygı tutumunun, Türkiye’nin demokratik değerlerinin korumasına büyük katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.

Cevabınızı dört gözle bekliyor, bu önemli meseleye göstereceğiniz ilgiye şimdiden teşekkür ediyoruz.

Saygılarımızla,

Barbara Trionfi, Uluslararası Basın Enstitüsü Direktörü
Anna Maria Corazza Bildt (EPP), Avrupa Parlamentosu Türkiye Forumu Eş-Başkanı
Javi López (S&D), Avrupa Parlamentosu Türkiye Forumu Başkan Yardımcısı
Rebecca Harms (Greens/EFA), Avrupa Parlamentosu Türkiye Forumu Başkan Yardımcısı
Jordi Solé i Ferrando (Greens/EFA), Avrupa Parlamentosu Türkiye Forumu Başkan Yardımcısı