Bağımsız gazeteci, editör ve medya yöneticilerinin bir araya gelerek kurduğu Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haber spikerini hedef alan sözlerini kınıyor.

10 Aralık 2018’de Fox TV’de yayınlanan haber programı sırasında, Fransa’da „sarı yelekliler” olarak da bilinen grup tarafından sürdürülen protestoları işaret ederek benzer gösteri haklarının Türkiye’de geçerli olmadığı vurgusu yapan Fatih Portakal, “Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğalgaz zamlarını protesto edelim. Hadi bakalım, yapalım. Yapabilecek miyiz?” demişti.

Bunun üzerine Portakal, önce hükümet yanlısı medya kurumları ve Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik tarafından hedef alınmış, daha sonra canlı yayında hedef gösterilmesi sonucu güvenliğinden endişe duyduğunu söylemişti.

Bir kaç gün sonra, 15 Aralık’ta Denizli’de konuşan Erdoğan haber sunucusunu kastederek, “Bir tanesi TV ekranlarından kendini bilmez, haddini bilmez, edep yoksunu bir tanesi çıkmış sokağa davet ediyor. […] Burası Paris mi? Gezi olaylarında zaten herkes dersini aldı. 15 Temmuz’da zaten herkes dersini aldı. Bu ülkede bundan sonra bu tür olaylara girişenler bunun bedelini ağır öderler,” sözlerini sarf etti.

Benzer şekilde 17 Aralık’ta Konya’da düzenlediği mitingte halka seslenen Erdoğan, yine Portakal’ı konuşmasında hedef göstererek, “Birileri çıkmış portakal mıdır, mandalina mıdır nedir, sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni,” dedi.

Türkiye‘den gazeteci meslek grupları ve insan hakları örgütleri Erdoğan’ın sözlerine, bu gibi hedef göstermelerin siyasi figürlerden geldiği takdirde fiziksel saldırılara da davetiye çıkarabileceğinin altını çizerek tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Erdoğan’ın sözlerini yorumlayarak meslektaşlarıyla dayanışma gösterdiler. TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli Bianet’e verdiği röportajda bu gibi konuşmaların 2019 yerel seçimleri öncesi oy vereni etkileme çabası güden populist çabalar olduğunu söyledi.

IPI, Sayın Erdoğan’ı Türkiye Anayasası ve Türk Basın Kanunu’nda belirtlilen ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 10. Maddesince de güvence altına alınan ifade özgürlüğünü kullanan gazetecilerin haklarına saygı göstermeye davet ediyor.

IPI Türkiye Koordinatörü Caroline Stockford konuyla ilgili şu yorumda bulundu:

“Biz IPI olarak bağımsız gazeteciliği ve bilginin serbest dolaşımı ilkesini destekliyoruz. 160 gazeteci Türkiye’de ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ gibi suçlamalarla hapiste tutuluyorken, ülkenin cumhurbaşkanının gazetecilere açık tehditler savurması ve halkı bilgi almak hakkından mahrum etmeye çalışmasına şahit oluyoruz.”

“Sayın Erdoğan’ın ifade özgürlüklerini kullanarak işini yapmaya çalışan gazetecileri hedef göstermek yerine koruma altına alınacaklarının halka açık şekilde beyanını talep ediyoruz.”