30 Eylül 2021 günü Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), IPI üyesi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu’nun Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin’le beraber yeniden yargılandığı Özgür Gündem davasının üçüncü duruşmasını takip etti. Sanıklar, kapanan ve Kürt meselesine yakınlığıyla tanınan Özgür Gündem gazetesi için 2016 yılında düzenlenen bir dayanışma kampanyasına katıldıkları için yargılanıyorlar. Davanın ilk duruşmasını 3 Şubat tarihinde IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Emre Kızılkaya takip etmişti.

Aşağıda IPI temsilcilerinin duruşmayla ilgili gözlemlerini okuyabilirsiniz.


30 Eylül 2021

Hava durumu, 30 Eylül için yağmur ihtimalini yüzde 40 gösteriyordu. Fakat Adalet Sarayı’nın üstünde toplanan yağmur bulutları farklı bir senaryoya işaret ediyordu. Birazdan başlayacak sağanağın habercisi olarak düşen damlalarla birlikte, gazetecilerin ve insan hakları savunucularının yargılandığı davanın sanıkları, kendilerine destek vermek ve yapacakları basın toplantısını dinlemek için toplanan mütevazi grubun önünde yerlerini aldılar.

Önce Şebnem Korur Fincancı konuştu. Ses tonu tepemizde toplanan yağmur bulutları kadar koyuydu: “Son beş yıldır ne uzayan ne de kısalan bir davanın içindeyiz. Sözümüzü, insanlığımızı, insani değerlerimizi korumak için mücadele ediyoruz ve durmayacağız.”

Fincancı’nın söz ettiği dava, Özgür Gündem davası. 2016 yılında, Özgür Gündem gazetesini ve çalışanlarını hedef alan fiziksel saldırılara, suikast ve yasa dışı infazlara karşı dayanışmalarını sergilemek için çeşitli gazeteci ve insan hakları savunucuları, nöbetleşerek sembolik olarak gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenmişlerdi. Fincancı’nın yanı sıra, IPI üyesi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu ve Matematikçi Ahmet Nesin de bu desteklerinden ötürü terörü desteklemek suçlamasıyla tutuklanmıştı. Toplumdan gelen tepki ve sosyal medya kampanyaları sayesinde, gazetecilerin ve insan hakları savunucuları serbest bırakılmış ve dört yıl boyunca tutuksuz yargılandıkları davada 2020 yılının temmuz ayında beraat etmişlerdi.

Fincancı’nın sözü Önderoğlu’na vermesiyle artan yağmurun hızı da RSF temsilcisinin davanın sonucuna dair öngörüsüne uygun bir metaforu çağrıştırıyordu. Önderoğlu, özellikle Cumhurbaşkanı’nın da taraf olmasından sonra yargının kendilerini ikinci defa beraat ettireceğine inanmadığını söyledi. “Tabii ki temel haklarımızı kullanarak bir gazeteyle dayanışma gösterdiğimiz için bize yöneltilen suçlamalardan beraat etmek isteriz,” diyen Önderoğlu şöyle devam etti: “Fakat Cumhurbaşkanı’nın direkt olarak bir ceza davasına müdahil olabildiği ortamda bu pek de gerçekçi bir temenni değil.” Kendisini artık hukuksal zeminden kaymış olan bu davada bir sanık olarak görmediğini ifade eden Önderoğlu, zor koşullarda görevlerini icra etmeye çalışan hakim ve savcıların işlerinin daha zor olduğunu belirtti. Önderoğlu, “Adalet için en doğru kararların çıkacağı günlerden geçmediğimizin” altını çizdi.

Kısa süren duruşma sonrasında, davanın 1 Şubat 2022’deki duruşmaya ertelendiği açıklandı. Bu süreçte mahkeme, eksik evrakların, Ahmet Nesin’in yazılı ifadesinin teminine ve tanık İnan Kızılkaya’nın bir sonraki duruşmaya getirilmesine hükmetti.

Sanıklar ve duruşmayı izleyen grup Şubat’ta yeniden buluşmak üzere ayrılırken, son yağmur damlalarını bırakarak dağılan bulutların arasından güneş göz kırpıyordu.