Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI)’nün Türkiye’deki dava gözlem programının bir parçası olarak, 22 Şubat 2021 haftasında IPI temsilcileri İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Bloomberg, Tele1 ve Cumhuriyet’in mevcut veya eski muhabirleri de dahil olmak üzere çok sayıda gazetecinin yetkililere yönelik eleştirel haberlerinden dolayı yargılandığı iki davanın duruşmalarını gözlemledi. Bu davaların her ikisi de Türkiye’de hükümetin hassas konularda yapılan haberlere yönelik süre gelen müdahalelisine birer örnek teşkil etmektedir.
Berkin Elvan’ın ölümünde soruşturulan polisin “kimliğinin açıklanarak hedef alındığı” iddiasıyla üç gazeteci yargılanıyor
IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş, 23 Şubat 2021 tarihinde eski Cumhuriyet muhabirleri Canan Coşkun ve Ali Açar ile BirGün Muhabiri Can Uğur’un yargılandığı dosyanın dördüncü duruşmasını izledi. Gazeteciler 2013’te gerçekleşen Gezi Parkı protestoları sırasında biber gazının kafasına isabet etmesi ile hayatını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümü üzerine açılan soruşturmaya ilişkin haber yapmaları sebebiyle yargılanıyorlar.
Cinayet soruşturmasında şüpheli olan polis memurunun kimliğini ifşa etmekle suçlanan gazeteciler, Terörle Mücadele Kanunun 6. maddesine göre “terörle mücadele operasyonlarına katılan kamu görevlilerini hedef almak” suçundan bir ila üç yıl hapis istemiyle yargılanıyorlar. Gazeteciler, soy ismi “Emin Y.” şeklinde kodlanarak yapılan haberlerin ise yasalara uygun yapıldığının altını çiziyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce Gezi Parkı protestolarına katılan bazı kesimlerin terörist grupların bir parçası olarak katıldığını iddia etmişti. Bu dosyada da görüldüğü gibi, şikâyetçilerin özellikle savcı, polis veya silahlı kuvvetler mensuplarının olduğu davalarda “terörle mücadele operasyonlarına katılan kamu görevlilerini hedef alma” suçlamasının giderek daha fazla kullanıldığı göze çarpıyor.
Saat 10:00’da başlaması planlanan duruşma, 30 dakikalık gecikmenin ardından 10:30’da başladı. Coşkun duruşmada hazır bulunan tek sanık gazeteci iken, diğer iki gazeteci avukatları tarafından temsil edildi. Mahkeme, kimliği ifşa edildiği iddia edilen polis memurunun çalışmakta olduğu şubeye ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden talep edilen belgenin henüz sunulmadığını belirtti. Bu nedenle mahkeme, söz konusu talep edilen belgeler hazırlanana kadar duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Bu kararın ardından Coşkun’un avukatı, suçlamaların gülünçlüğünün altını çizmek için, emniyet müdürlüğünün dahi söz konusu polis memurunun henüz kimliğini tespit edemediğini ve buna rağmen gazetecilerin, polis memurunun kimliğini ifşa etmekle suçlandığına işaret etti. Mahkeme duruşmayı 8 Haziran 2021 saat 10: 30’a erteledi.
Altı gazeteci kurdaki düşüşe ilişkin haberlerinden dolayı “Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet” ile suçlanıyor
IPI temsilcileri ikinci olarak, aralarında çeşitli kanallardan altı gazeteci de dahil olmak üzere toplam 38 sanığın olduğu davanın 26 Şubat’ta görülen duruşmasını takip etti. Yargılanan gazetecilerin arasında Bloomberg News ekonomi muhabirleri Fercan Yalınkılıç ve Kerim Karakaya; ekonomist ve Halk TV program sunucusu Mustafa Sönmez; Tele1 TV’nin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve sunucu Sedef Kabaş; oyuncu ve SolHaber haber portalı köşe yazarı Orhan Aydın bulunuyor.
Gazeteciler, diğer 32 kişiyle birlikte, Türkiye’nin ekonomik sorunlarına yönelik haber ve sosyal medyadaki yorumlardan dolayı “Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet” gibi asılsız suçlamalarla karşı karşıyalar.
Bloomberg muhabirleri Yalınkılıç ve Karakaya aleyhindeki iddialar, dosyadaki suçlamaların gülünçlüğünü gözler önüne seriyor. İkili, Bloomberg tarafından 10 Ağustos 2018’de yayınlanan ve 2001’den beri ülkedeki en büyük kur şokunu ve yetkililer ile bankaların bu şoka nasıl tepki verdiğini ele alan bir haber üzerine yargılanıyor. Haberin ardından, Türkiye Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BBDK), gazetecilerden ülkenin ekonomik istikrarını bozmaya yönelik haber yaptıkları iddiası ile şikayetçi oldu.
Devlet yetkilileri ülkenin mali durumunun olumsuz tasvir edilmesi konusunda son dönemde oldukça hassas. Daha sonra Türkiye Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) da şikâyetçi olarak müdahale ettiği davadaki diğer gazeteciler ve sanıklar da kur şokuyla ilgili sosyal medya paylaşımları ve yorumları sebebiyle yargılanıyorlar.
Gazetecilerin maruz kaldığı suçlamaların yasal dayanağı olan Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2. Maddesi “sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat sağlayanlar” için “üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası” öngörmekte.
IPI, 26 Şubat 2021’de İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dördüncü duruşmasına katıldı. Duruşma planlandığı üzere saat 10:00’da başladı. Sanık gazetecilerden hiçbiri duruşma salonunda bulunmazken avukatları tarafından temsil edildiler. Hakim, 23 Ekim 2020 tarihli bir önceki duruşmada talep edilen bilirkişi görüşünün henüz sunulmadığını avukatlara bildirdi. BDDK avukatları, sanıkların “bir bankanın itibarının zedelenmesini” cezai hükümlere bağlayan Bankacılık Kanunun 158. maddesi uyarınca yargılanmasını talep etti.
Mahkeme, bilirkişi raporunun sunulmasını beklemeye karar vererek duruşmayı 4 Haziran 2021 saat 10:00’a erteledi.