IPI Özgür Sohbetler: Türkiye podcast serisinin on sekizinci bölümü yayında!

Özgür Sohbetler’in on sekizinci bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, BirGün Gazetesi yazarı ve iletişim uzmanı Ümit Alan ile son dönemde suç örgütü lideri Sedat Peker’in yayınlanan videoların medyada nasıl yer bulduğu sorusu üzerinden geleneksel medyanın nasıl güç kaybettiğini, sosyal medya platformlarının gazeteciliğe olan etkisini ve siyaset-medya ilişkisini konuştu.

 

Aynı zamanda bu platformlarda:

 

Alan bölümde, önceden çok daha ciddiye alınan ve eskiden ana akım medyayı oluşturan geleneksel medya kuruluşlarının artık iktidara yakın bir pozisyonda olduğunu ve dolayısıyla tarafsızlığını koruyamadığını, aynı zamanda yeni medyanın yükselişini de yakalayamadığını söyledi. Geleneksel medyanın önceden gündemi belirleme gücü olduğunu, ancak artık bu gücünü kaybettiğini belirtti. Bu durumun da yeni medyanın yükselişi ile eşzamanlı gözlemlendiğini, bu nedenle geleneksel medyanın alternatif platformların yeni ana akım haline gelişinin önüne geçemediğini dile getirdi.

Son zamanlarda YouTube üzerinden yayınladığı videolarla gündeme gelen organize suç örgütü lideri Sedat Peker, açıklamalarını geleneksel medya üzerinden yapsaydı kesintiye uğrayacağını ve toplumda haberin ilk elden geliyor olma algısını kıracağını; dolayısıyla kamuda bu denli merak uyandırmayacağını belirten Alan, haberi eskisi gibi almadığımızı, haberin önceden diğer haberlerle yarıştığını, ancak artık içeriğin hiç olmadığı kadar önemli olduğunun altını çizdi.

1960larda Marshall McLuhan tarafından dillendirilen “araç iletidir” sözüne referans vererek kullanılan iletişim aracının iletinin şeklini belirlediğine değinen Alan, Peker’in ifşaatlarını online platformlar vasıtasıyla direkt bir biçimde, herhangi bir filtreden geçirmeden sunduğunu belirtti. Peker’in videolarının büyük ilgi görmesinin bir diğer sebebi olarak da Türkiye’de nesillerin pek çok mafyatik dizi ve filmleriyle büyüdüğünü ve bu nedenle toplumun bilinçaltında, mafyanın olumlandığı ve yeraltında faaliyet gösteren tiplemelerin sempati yaratmasının yattığını söyledi.

Peker’in videolarının hükümet girişimi ile henüz neden kaldırılmadığı sorusuna ise Peker’in platformların kendi iç kriterlerine aykırı bir şey söylemediğini, hükümetin ısrarcı davranması durumunda platformların nasıl bir tepki vereceğini kestiremediklerini söyledi. Alan, Türkiye’de yakın zamanda geçirilen sosyal medya düzenlemesiyle pek çok platform ile belirli bir zeminde anlaşıldığının da altını çizdi.

Medyanın haberini yapmadığı şey üzerinde tartışarak akımın gerisinde ve sadece cevap verir durumda kaldığını, bunun iletişimdeki karşılığının “takipçi” konumuna düşmek olduğunu ve böylece ikna gücünü karşı tarafa verdiğini dile getiren Alan, geleneksel medyanın bu yüzden gündem belirleme gücünü kaybettiğini ifade etti.

Siyaset ve medya ilişkisinin yeni olmadığını, ancak siyasiler tarafından yönlendirilen gazeteci ve medya kuruluşlarının afişe olmasıyla birlikte okur farkındalığının arttığını belirten Alan, yeni medyanın yükselişiyle birlikte gazeteciliğin, içeriğin daha önemli olduğu bir noktaya doğru gittiğini söyledi. Önceden medya sahibi olmanın belli bir güç ve sermaye gerektirdiğini, ancak yeni medyada herkesin ulaşabileceği basit bir ekipmanla haber üretilebileceğini vurguladı.

Öte yandan, dikkat ve zaman gerektiren araştırmacı gazeteciliğe ve fikri takibe sosyal medya üzerinden hızlı tüketilen içerik üretimi sebebiyle yeterli değerin verilmediğine dikkat çeken Alan, haberlerin platformların algoritmik dizilişinin içerisinde ilgi uyandırabilmesine yönelik hazırlandığını, haber dilinin gittikçe sansasyonelleştiğini anlattı ve Peker videolarının da bu konuyu tartışmaya bir vesile olduğunu ifade etti. Alan, bu hızlı tüketime dayalı yeni medyanın gazeteciliğe zarar verdiğini belirtti.

Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:

  • Geleneksel medyanın gündem oluşturma gücünü yitirmesi
  • Yeni medya ve platformların yeni haber mecrası olarak yükselişi
  • Sedat Peker videolarının medyada nasıl haberleştirildiği
  • Ürün olarak haberin günümüzün içeriği ile yarışı

Ümit Alan ile bölümden öne çıkanlar:

  • “Artık haber dediğimiz şey eski formunda değil. Haber eskiden olduğu gibi başka bir haberle rekabet etmiyor.”
  • “[Sedat Peker videoları] pekala çok izlenecek bir mafya filminin sinopsisi olabilirdi … Ve bu söylediklerinin bir filtreden geçmiyor olması da merakı artırıyor. Çünkü Peker’in mesajının sansürsüz ifşaat olduğu algısını güçlendiriyor.”
  • “Şu andaki dönemin kullanılan aracı da bu iletinin şeklini belirliyor, o da YouTube ve bir aracı yok.”
  • “Bu, [geleneksel] kanalların ikna etme ya da rıza üretme performansından da görülebilir, artık Türkiye’de eski geleneksel medya gündem belirleme gücünü yitirmiş durumda.”
  • “Medya-siyaset ilişkileri çok güzel kamufle edilen ilişkilerdi önceden. Medya dışı sermayenin medyaya girişi AKP ile başlamadı… Ama geçmişte medyaya rıza üretme gücünü veren, bu ilişkilerin çok iyi kamufle edilmesiydi. Şu anda ise tamamen ifşa olmuş durumda.”
  • “Artık içerik ana akım haline gelmeye başladı yeni medya çağında… Eskiden bir haberi Hürriyet’in, CNN’in açıklaması önemliydi. Şu anda haberin içeriğinin kendisi önemli.”

IPI Özgür Sohbetler: Türkiye podcast serisinin geçmiş bölümlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Share