Türkiye’de son yıllarda nitelikli ve bağımsız gazeteciliğe yönelik artan baskılar ile birlikte medya sektörünün geleceği hakkında da endişeler artıyor. Hükümetin yeni yasal düzenlemeler ile dijital mecra başta olmak üzere farklı mecralarda yapılan haberciliğe yönelik engelleme girişimleri, bağımsız medya kuruluşlarının çeşitli zorluklarla karşılaşmasına sebep oluyor.

Bu bağlamda, IPI Türkiye Ulusal Komitesi’nin Bahçeşehir Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlediği  “Yeni Medya Yükseliyor” temalı sempozyumu, Türkiye’de dinamik ve sürdürülebilir bir yeni medyanın nasıl oluşturulabileceği sorusuna 4-5 Kasım tarihleri boyunca farklı panellerle yanıt aradı.

Sempozyumun ilk gününde, yeni kuşak gazeteciler, uluslararası ve yerel uzmanlar, gazetecilik öğrencileri ve çeşitli mecralarda çalışan tanınan gazeteciler bir araya geldi. Açılış konuşmalarının ardından, ana konuşmayı yapmak üzere Brezilya’daki Epoca dergisi eski genel yayın yönetmeni Daniela Pinheiro sahneye çıktı. Pinheiro söze medya sektöründeki kariyerini ve bir kadın gazeteci olarak sektörde yaşadığı zorlukları anlatarak başlarken, sektörde cinsiyete dayalı eşitsizlikleri ve kadın gazetecilere yönelik online tehdit ve taciz gibi konulara da dikkat çekti.

TGS Akademi Direktörü Orhan Şener’in moderatörlüğünde gerçekleşen “Yeter, söz genç gazetecilerin…” başlıklı birinci oturumda; Cumhuriyet gazetesinden Hazal Ocak, IPI Türkiye Ulusal Komitesi’nden Selin Uğurtaş, Independent Türkçe’den Burak Ütücü ve Halk TV’den Burak Tatari konuşmacılar arasındaydı. Panelde, yeni kuşağın gazeteciliğe bakışı, medya sektöründe gençler, gazetecilikte yeni yönelimler ve gazetecilik eğitiminin dönüşümü gibi konular tartışıldı.

Panelistlerin sırayla gazeteciliğe başlama hikâyelerini anlatmasının ardından, moderatör Şener, Türkiye medyasındaki çöküş ile birlikte bir kuşağın görünmez olmasının genç gazetecilerin daha ön plana çıkmasına sebep olduğundan bahsetti.

Kalabalık haber merkezleri ve haberlere ekip halinde gitmek gibi eskide kaldığı düşünülen alışkanlıkların, aslında haberin niteliğine fayda sağladığını söyleyen Halk TV haber sunucusu Tatari, Türkiye’deki medya dönüşümünün farklı mecraların ortaya çıkmasına sebep olduğunu belirtti. Tatari, bu dönüşümün dijital mecralara olan ilgiyi artırmasının yanında, “Gazetenin önemini özellikle sabah bültenlerinde anlıyorum” diyerek geleneksel medyanın da önemini tamamen kaybetmediğine dikkat çekti.

Daha sonra panelde, gazetecilik eğitimi konusunda iletişim fakültesi veya diğer alanlardan mezun olmanın mesleğe başlarken ne gibi avantajlar sağlayabileceği ve teorik eğitimin yanında pratik yapmanın da önemi gibi konular tartışıldı. Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ocak, üniversite dönemi boyunca teorik bir eğitim aldığını, mesleği asıl olarak gazetede çalışmaya başladığında öğrendiğini söyledi.

Sempozyum, moderatörlüğünü IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Emre Kızılkaya’nın yaptığı “Nevşin Mengü ile Soru-Cevap” başlıklı ikinci oturumla devam etti. “Eskinin merkez medyasından yeni ana akıma dönüşüm” ve “Kendi medyanızı nasıl kurabilirsiniz?” gibi konu başlıklarının tartışıldığı oturumda, aynı zamanda IPI Türkiye Ulusal Komitesi üyesi olan Nevşin Mengü katılımcılardan gelen soruları cevapladı.

Mengü, Türkiye’de alternatif olarak adlandırılan medyanın yeni ana akım haline geldiğini belirtirken, dijital medya özelinde, işin teknik kısmının kolaylaşması sebebi ile de geleceğin video habercilikte olduğunu söyledi.  Bu bağlamda, IPI 2021 Dünya Kongresi’nde de tartışılan konulara atıfta bulunan Mengü, çeşitli örnekler ile bağımsız gazeteciliğin sürdürülebilir modellerinden bahsetti.

Moderatörlüğünü IPI Türkiye Ulusal Komitesi’nden gazeteci Gülsin Harman’ın üstlendiği “Dünyada gazetecilik nasıl dönüşüyor” başlıklı üçüncü oturumda ise, New York Times Türkiye muhabiri Şafak Timur ve Bloomberg muhabiri Uğur Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı. Oturumda, uluslararası habercilik standartları, Türkiye’den dünya medyasına çalışmanın avantajları ve dezavantajları, gazetecilikte uluslararası işbirliği imkanları ve uluslararası gazeteciliğin nasıl dönüştüğü gibi konular tartışıldı.

Bloomberg’te çalışma şekilleri ve kurumsal habercilik anlayışından bahseden Yılmaz, “Türkiye’de bazen yerel medyanın pas geçtiği bir haberi bizim yayımlamamız gerekebiliyor,” diyerek, Türkiye’de haberin diğer basın kuruluşlarına oranla geç yayımlanması halinde bunun bir başarısızlık olarak nitelendirildiğinden bahsetti.  Yılmaz, özellikle ekonomi haberleriyle ilgili açıklanması önceden beklenen bir veri varsa, Bloomberg’te haber taslağının bir gün önceden hazırlandığını ve veriler yayımlandığında da yirmi dakika içerisinde şablonlar doldurularak yayına verildiğini anlattı.

New York Times muhabiri Şafak Timur ise, ülkedeki gelişmelerden hangi haberlerin dış basına servis edilebileceği üzerine kriterler sorulduğunda, seçilecek haber konularının evrensel ölçüde ilişkilendirilebilecek düzeyde olması gerektiğinden bahsetti. Ancak bazen de “Türkiye’ye özgü çok ilginç bir gelişme” olması durumunda yerel basındaki bir haberin dış basına servis edilebileceğinin de altını çizdi.

Sempozyumun ilk günü “A Dark Place” isimli belgesel gösterimi ve yönetmen ile soru-cevap oturumu ile sona erdi.  IPI ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Basın Özgürlüğü Temsilciliği’nin ortak yapımı olan belgesel, çevrimiçi taciz ve saldırılara maruz kalan kadın gazetecilerin birinci elden deneyimlerini konu alıyor ve çeşitli ülkelerden insan hakları, toplumsal cinsiyet ve medya özgürlükleri uzmanlarının görüşlerine yer veriyor. Belgesel gösteriminin ardından filmin yönetmeni ve IPI Dijital İletişim Müdürü Javier Luque Martinez ve AGİT temsilcisi Julia Haas’ın soru-cevap oturumu ile etkinlik sona erdi.