Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), gazeteci Sinan Aygül’ün, polis memurlarının da isminin geçtiği bir cinsel taciz şüphesine yönelik haberi nedeniyle ceza almasını kınıyor. Aygül, Ekim ayında Meclis’ten geçen yeni “dezenformasyon yasası” kapsamında suçlanan ilk gazeteciydi.
Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, 13 Aralık 2022’de kendi YouTube sayfasında, Bitlis’in Tatvan ilçesinde 14 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel tacize maruz bırakıldığına yönelik iddiaları haberleştirdi. Haberde, bölgede görev yapan üç polis memuru ve bir subayın cinsel taciz vakasında şüpheli olarak isimlerinin geçtiğine yönelik iddialara da yer verildi. Ancak Bitlis Valisi Oktay Çağatay’ın kendisini arayıp şüphelilerin asker ve polis olduğuna yönelik bilginin haberden kaldırılmasını talep etmesinin ardından Aygül, Twitter hesabı aracılığıyla bir tekzip yayınladı ve haberdeki bilgileri teyit etmek için yoğun bir efor göstermesine karşın konu hakkında daha somut bir bilgiye erişemediğini ve bu nedenle şüphelilerin asker ve polis olduğuna yönelik iddiaları haberden kaldırdığını ifade ederek yanlış anlaşılma sebebiyle özür dilediğini belirtti.
Aygül, bir sonraki gün ise dezenformasyon yasasına tabii olan TCK 217/A maddesi uyarınca “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçunu işlediği sebebiyle tutuklandı ve sekiz gün cezaevinde kaldıktan sonra 22 Aralık’ta serbest bırakıldı.
Daha sonra Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı, savcılığa Aygül’ün haberine konu olan cinsel taciz vakasıyla ilgili herhangi bir bilgi ulaşmadığı gerekçesiyle Aygül’ün “teyit etmediği” bir haberi paylaştığını öne sürerek Aygül hakkında bir iddianame hazırladı. Savcı, Aygül için üç yılılk bir hapis cezası talep edileceğini duyurdu.
Davanın 28 Şubat 2023’te görülen ilk duruşmasında, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Aygül’e 10 aylık hapis cezası verdi. IPI’a konuşan Aygül, mahkemenin kararına itiraz ettiklerini ve kendisine verilen cezanın üst mahkemelerden döneceğine inandığını söyledi: “Dezenformasyon yasası henüz Meclis’ten geçmeden bu yasayı en sert şekilde eleştiren gazetecilerden biri bendim. Bu yasanın gazeteciler açısından pek çok soruna yol açacağını öngörüyorduk ve işte başladı.”
Aygül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beni suçlamak için ortada yeterince delil yok. Karar, hem yasanın özünde problemli olması hem de somut durumda gereken şartların olmaması yönünden adaletsiz bir karar oldu. Yasayı meşru görmediğim için, meşrulaştırmış olmamak için hukuki savunma yapmadım. Mahkemede sustum sadece. Hiçbir soruya yanıt vermedim. Savunmam alınmadan ceza verildi.”
Aygül, daha önce de eleştirel haberleri sebebiyle yerel yöneticiler tarafından hedef gösterilmişti. Son olarak, AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in isminin karıştığı iddia edilen yolsuzluk haberleri sebebiyle 19 Ocak 2023’te gözaltına alınmış, bir gün sonra serbest bırakılmıştı.
IPI Türkiye Programı Koordinatörü Renan Akyavaş ise Aygül’e verilen hapis cezasıyla ilgili yaptığı açıklamada “Sinan Aygül’ün yargılanması ve ceza alması, ortada rahatsızlık verici bir emsal oluşturuyor ve Türkiye’nin sözde ‘dezenformasyon yasasının’ gazetecilere karşı nasıl kullanabileceğini gözler önüne seriyor. Aygül’ün kamuoyunun önünde özür dilemesine ve haberini düzeltmesine karşın hapse mahkum edilmesi, özellikle davaları kamuoyunda geniş yer bulmayan yerel gazeteciler için bir gözdağı verme eylemidir. Bu ceza istinaf mahkemesi tarafından iptal edilmeli” ifadelerini kullandı.