Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), 20 Temmuz’da İstanbul ve İzmir’de düzenlenen protestoları haberleştirmek isteyen gazetecilere karşı polisin uyguladığı şiddeti kınayarak aşırı güç kullanımına derhal son verilmesi içi çağrıda bulundu. Yerel haberlere göre, en az 20 gazeteci ve foto muhabir polis tarafından saldırıya uğradı, dövüldü ve plastik mermilerle yaralandı.

Yerel basın, serbest çalışan gazeteciler Emre Orman, Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Ozan Acıdere’nin, Dokuz8 Haber’den Fatoş Erdoğan’ın ve AFP fotomuhabiri Bülent Kılıç ile EPA fotomuhabiri Erdem Şahin’in, 2015’te Gaziantep’in Suruç ilçesinde IŞİD’in düzenlediği bombalı saldırıda hayatını kaybeden 33 kişi için İstanbul’da düzenlenen anma ve protestoları takip ederken polisin saldırısına uğradını bildirdi.

IPI, polis tarafından yumruklanarak gözünden aldığı darbeyle yaralanan serbest gazeteci Emre Orman ile görüştü. Orman, dünkü polis şiddetinin önemini 2013’teki Gezi Parkı protestolarından bu yana gazetecilere yönelik yapılan adeta ilk topyekûn saldırı olduğunun altını çizerek belirtti. Orman, “Gazeteciler olarak polis kalkanlarıyla itilmeye, hatta isabet eden plastik kurşunlara bile alışkınız. Ancak bu sefer farklı olan şey, bu Gezi Parkı protestolarından bu yana sanki ilk kez gazetecilere karşı bir topyekûn saldırıydı. Ben TOMA’ya doğru sıkıştırılıp yumruk yedim, arkadaşım Fatoş’un muhtemelen parmağı ezildi. Beni gözaltına almaya çalışırlarken ellerinden sıyrıldım,” ifadelerini kullandı.

Çıkan çatışmalarda Dokuz8 Haber muhabiri Fatoş Erdoğan’ın parmağının ezildiği ve elinden yaralandığı bildirildi. Diğer gazeteciler ise plastik mermilerle ayaklarından ağır yaralandı. Birçok sosyal medya paylaşımında, geçtiğimiz ay İstanbul’da düzenlenen Onur Yürüyüşü’nü haberleştirirken saldırıya uğrayan ve kısa süreliğine gözaltına alınan AFP foto muhabiri Bülent Kılıç da dahil olmak üzere protestoculara ve gazetecilere yönelik polis şiddetini belgeleyen pek çok içerik paylaşıldı. Haziran ayında Kılıç’a uygulanan polis şiddetinin ardından ise yerel gazetecilik gruplarından büyük tepki gelmiş ve farklı illerde düzenlenen protestolara IPI da sosyal medya üzerinden katılarak Türk gazetecilerle dayanışmasını göstermişti.

Orman, Kılıç’a yönelik polis şiddetinin ardından gelen protestolardan sonra, polisin gazetecilere keyfi gözaltı yapılmaması konusunda temkinli davrandıklarını söyledi. Ancak Orman, gözaltına alınsaydı güvenliği konusunda ciddi endişeleri olduğunu da dile getirdi: “Gözaltına alınsaydım polisin beni bir yere götürüp döveceğinden korktum.”

İzmir’den yerel gazeteciler de protestoları haberleştiren gazetecilere yönelik benzer polis şiddeti vakalarını videolarla aktardı.

IPI daha önce de protestolar ve gösteriler sırasında polisin gazetecilere ve eylemcilere karşı orantısız güç kullandığına dikkat çekmişti. Nisan 2021’de Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından yayımlanan bir genelgeyle polis birliklerine protesto ve gösterilerde ses ve görüntü kayıtlarının alınmasının engellenmesini talep eden bir talimat gönderildi.

IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş, “Son aylarda Türk polisinin gazetecilere karşı orantısız güç ve şiddet uyguladığı vakalarda ciddi bir artış var. Gazeteciler, halka tarafsız haber vermekle yükümlüdür ve toplumsal olayları haberleştirmelerini engellemeye yönelik her türlü girişim, halkın bilgiye erişim hakkının açık bir ihlalidir”, dedi.

“Türk yetkilileri, gazetecilerin haber takibi sırasında güvenliğini korumak ve sağlamak için gerekli tüm önlemleri almaya çağırıyoruz. Polisin, protesto ve gösteri hakkı ve basın özgürlüğü gibi en temel haklarını kullanan kişilere karşı aşırı güç kullanımı cezasız bırakılmamalıdır.”