MİSYON RAPORU

FULL REPORT (ENG)

VOLLSTÄNDIGER BERICHT (DE)

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), 6-9 Ekim tarihleri arasında Türkiye’ye düzenlenen ortak Uluslararası Basın Özgürlüğü Misyonu’nu takibenmedya özgürlüğüne yönelik baskının ve kısıtlamaların kapsamını ortaya koyan ve ülkedeki basın özgürlüğü krizini aşmakiçin uluslararası diplomatik temsilcileri harekete geçirmeye çağıran “Türkiyeli Gazeteciler Baskıların Kıskacında” adlı raporunu yayımladı.

Raporda incelenen başlıca konular şöyle:

  • 1 Ekim’de yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası’nın internet ortamında sansürün artaması üzerine yarattığı tehdit;
  • Medyayı denetleyici kurumların siyasi olarak ele geçirilmesi ve bu kurumların kamuoyundaki tartışmaları ve eleştirel gazeteciliği susturmak amacıyla kullanılması;
  • Yargı bağımsızlığındaki devam eden kriz ve ülkenin Anayasa Mahkemesi’ne yönelik artan tehditler

Şu anda cezaevinde bulunan 79 gazeteci ile mahkemelerdeki hak ihlalleri kritikliğini korurken, geçtiğimiz yıl ifade özgürlüğü konusundaki asıl mücadele alanının mahkeme salonlarından yazılı ve görsel medyaya yönelik cezalarını artıran medya denetleyici kurumlara kaydığı görüldü.

Lisans verme veya iptali, mali cezalar uygulama gibi kapsamlı yetkilere sahip denetleyicil kurumlar, bağımsız ve eleştirel medyayı boyun eğmeye ya da kapanmaya zorlayabilir. Bu stratejinin, mahkemelerin müdahalesinin gerekliliğini azaltarak  medyada otosansürün hükmetmesini sağlaması bekleniyor.

Sosyal medya yasası olarak adlandırılan 5651 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler, tam anlamıyla uygulanırsa, sosyal medya şirketlerinin hükümetin sansür taleplerine uymasını veya Türkiye içinde kullanıcılara kullanımının engellenmesi ile karşı karşıya kalması demektir.

Bu süre zarfında, Avrupa Birliği Konseyi 2 Ekim tarihli tebliğinde, Türkiye’nin insan hakları siciline atıfta bulunmadan Türkiye ile ekonomik bağların iyileştirilmesini önerdi.

IPI Avrupa Projeler ve Savunu Direktörü Oliver Money-Kyrle, “Hükümet, yazılı veya çevrimiçi basın ile televizyon yayınlarından gelecek her türlü eleştiriyi bastırmak için mevcut tüm araçları kullanmaya kararlı,” dedi. “Özellikle uluslararası diplomatik toplum ve Avrupa Birliği, medyaya yönelik baskıları sona erdirmeye ve insan haklarının genel olarak iyileştirilmesine bağlı olarak ilişkiler kurmaya hazırlıklı olmalıdır”.

Bu rapor, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) öncülüğünde, Avrupalı Gazeteciler Derneği (AEJ), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Avrupalı Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT), Uluslararası PEN, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Güneydoğu Avrupa Medya Organizasyonu (SEEMO)’nun desteğiyle hazırlanmıştır.

Share