VERİ VE ARAŞTIRMA
VERİ VE ARAŞTIRMALAR
IPI’ın Türkiye’de basın özgürlüğü üzerine yayımlanan en son veri ve araştırmaları
TÜRKİYE’DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNE EN SON RAPORLAR

11 Mart 2021
IPI Türkiye Ulusal Komitesi üyesi, gazeteci İpek Yezdani’nin COVID-19’un Türkiye’de bağımsız medya üzerindeki etkisini araştırmak üzere yürüttüğü çalışmanın bulguları bu raporla sunuluyor. Yapılan çalışma, pek çok yaygın ve yerel medya kuruluşundan temsilcileriyle görüşmeler yapılarak gazetecilerin bu dönemde yüzleştiği temel sorunlara ışık tutuyor.

3 Mart 2021
IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Kızılkaya ve gazeteci Burak Ütücü, bu kapsamlı raporda ülkedeki dijital haber medyasının fotoğrafını çekiyor. 28 yaygın ve yerel medya kuruluşunun incelendiği rapor, bağımsız medyanın dijital etkisini, kapasitesini ve ihtiyaçlarını eskinin “ana akım” kuruluşlarıyla kıyaslıyor. Rapor, yüzbinlerce dijital veri noktasına ve bağımsız medyanın 20 yöneticisiyle yapılan anket ve görüşmelere dayanıyor. Dijitalde bağımsız gazeteciliğin sürdürülebilirliği için sorunlar saptandıktan sonra çözüm önerileri getiriliyor.

30 Kasım 2020
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafından yayımlanan “Türkiyeli Gazeteciler Baskıların Kıskacında” adlı misyon raporu, 6-9 Ekim 2020 tarihlerinde Türkiye’de gerçekleştirilen uluslararası basın özgürlüğü misyonu sonucu hazırlanmıştır. Rapor, medya özgürlüğüne uygulanan baskıların boyutunu gözler önüne sererken; misyon heyeti, uluslararası diplomatik temsilcileri Türkiye’nin içinde bulunduğu basın özgürlüğü krizini aşmak adına bulgularla uyumlu ve ortak eyleme çağırdı.

31 Mart 2020
Rapor, 26 Şubat 2019 ile 6 Mart 2020 tarihleri arasında 15 farklı şehirde gözlemlenen
(219 farklı suçlamanın yer aldığı) 169 davanın 319 duruşmasını incelemektedir. Raporda 169 davanın 98’inde sanıklara terörle ilgili suçlamalar yöneltildiği kaydedildi. Bu süreçte yargılanan 89 gazeteci mahkûm edildi, mahkumiyetlerin 69’u (yüzde 78), terörizmle ilişkiliydi.

March 27, 2020
The data collected between January 1 and February 29, 2020 reinforce the argument that Turkish courts are failing to provide an effective domestic remedy for rights violations, the exhaustion of which is a precondition for application to the ECtHR. Journalists and others targeted for exercising freedom of expression are therefore being denied effective protection of their rights.