23 Mayıs 2024’te Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da düzenlenen IPI Dünya Kongresi sırasındaki 73. yıllık Genel Kurulunda bir araya gelen Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) üyeleri; İsrail’e ve uluslararası topluma Gazze’deki tüm gazetecilerin güvenliğini sağlayacak önlemler alınması yönünde derhal harekete geçme çağrısında bulunan kararı kabul etti. IPI üyeleri İsrail’e, uluslararası medyanın Gazze’ye derhal, güvenli ve engelsiz erişim izni vermesi çağrısında da bulundu.
Basın özgürlüğü, bilgiyi paylaşma ve bilgiye erişim hakkı, sınırlardan bağımsız olarak herkes için tanınan evrensel insan haklarıdır. Bu haklar dünyanın her yerindeki gazeteciler için geçerli olduğu gibi Gazze’deki gazeteciler için de geçerlidir. Yine bu haklar, barış zamanı olduğu gibi gazetecilerin çatışmalar ve çatışmaların etkileriyle ilgili temel haberleri sahadan kamuoyuyla paylaşmak için hayatlarını riske attıkları savaş zamanlarında da geçerlidir. Savaşan tüm taraflar, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca silahlı çatışma zamanlarında sivil olarak kabul edilen gazetecilerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Çatışmanın tüm taraflarına, çatışma bölgesindeki tüm gazetecilerin özgür ve güvenli erişimini sağlama yükümlülüklerini hatırlatıyoruz.
7 Ekim 2023’ten bu yana 100’ü Filistinli, ikisi İsrailli ve üçü Lübnanlı olmak üzere en az 105 gazeteci öldürüldü. Kayıtlara geçen modern savaş ve çatışmaların tamamına bakıldığında bu kadar kısa süre içinde en fazla gazeteci Gazze’ye yönelik saldırılar sonucu öldürülmüş oldu. Bu rakam, kayıtlara geçen herhangi bir modern savaş veya çatışma sırasında bu kadar süre içinde öldürülen en fazla gazeteci sayısına karşılık geliyor. Öldürülen gazetecilerin çoğu, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) hava saldırıları ya da bombardımanları sonucu öldürülen Filistinli gazetecilerdi. Bu saldırılar aynı zamanda kabul edilemez boyutlarda sivil kayıplarına ve geniş çaplı bir yıkıma yol açtı.
Geçtiğimiz sekiz ay boyunca IDF ayrıca medya ofislerini bombaladı, gazetecileri tutukladı ve temel iletişim araçlarına erişimi kesti. İsrail’in uyguladığı bu bilgi ablukası, uluslararası gazetecilerin Gazze Şeridi’ne girmelerine ve buradan haber yapmalarına yönelik kısıtlamaları da içeriyor. Bu da savaşla ilgili Gazze’den bilgi akışını önemli ölçüde sınırlıyor.
Gazze’de gazeteciler ve sivilleri hedef alan eşi benzeri görülmemiş şiddet dalgası, IDF’nin Filistin’deki gazetecilere ve medya kuruluşlarına yıllardır gerçekleştirdiği hedefli saldırıların bir uzantısı niteliğinde. El Cezire’nin kıdemli gazetecisi ve IPI Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı Şirin Ebu Akile de Mayıs 2022’de hedef alınarak öldürülmüştü, ölümünün sorumluları hâlâ bulunmuş değil. Ebu Akile’nin öldürüldüğü tarihte, son yirmi yıl içinde yirmiden fazla Filistinli gazeteci IDF tarafından öldürülmüştü, ancak hiç kimse bu ölümlerden dolayı suçlu bulunup hesap vermedi.
Filistin’de gazetecilere yönelik süregiden bu ölümcül şiddet ve suçlara yönelik yaygın cezasızlık kabul edilemez. Bu suçların cezasız kalması ve sorumluların hesap vermemesi, gazetecileri ve ailelerini adalet hakkından mahrum bıraktığı gibi İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana devletler arasında ortak anlaşmaların temelini oluşturan kurallara dayalı düzeni ve çok taraflı sistemi de zayıflatıyor.
Bu nedenle, başta İsrail’in müttefikleri olmak üzere tüm devletleri, İsrail’in, silahlı çatışma zamanlarında gazetecilerin korunmasını gerektiren savaş kurallarına saygı göstermesi ve yükümlülüklerine uyması için mümkün olan tüm araçları kullanmaya çağırıyoruz. Gazze’de gazetecilerin İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından hedef alınarak ve ayrım gözetmeksizin öldürülmesinin önüne geçilmeli ve bu suçların failleri, Cenevre Sözleşmeleri ile diğer uluslararası insan hakları anlaşmaları ve yükümlülükleri uyarınca sorumlu tutulmalı ve hesap vermelidir.