IPI temsilcileri, gazeteci Deniz Yücel, Ahmet Sever ve Zaman gazetesinden eski gazetecilerin yargılandığı üç ayrı davayı izlemek için 9 Eylül 2021 tarihinde Çağlayan’daki Adalet Sarayı’ndaydı.
Gözlemlerden notları aşağıda okuyabilirsiniz.
İstanbul, 9 Eylül 2021
9 Eylül, bir arı kovanını andıran İstanbul’un Çağlayan semtinde Adalet Sarayı’nda gazeteci yargılamaları bakımından yoğun bir gündü. Sabahki duruşmalarda eski gazeteci ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanı Ahmet Sever ile Die Welt gazetesinin eski Türkiye temsilcisi ve PEN Almanya’nın Başkanı Deniz Yücel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhuriyet başsavcısına hakaretten yargılanıyorlardı. Sever, 2018 yılında yazdığı “İçimde Kalmasın / Tanıklığımdır” kitabı nedeniyle soruşturulmuş, ardından kovuşturma süreci başlamıştır. Sever, kitabında hükümete yönelttiği eleştiriler nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmekle suçlanmıştır.
Sever, kitabında hükümeti “kitapları, bombalardan daha tehlikeli gören bir tek adam rejimi” olmakla eleştiriyor. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın davranışlarının tutarsız olduğunu söylüyor ve yeni hükümet sisteminin kendisini iktidarda tutmak için inşa edildiğini savunuyor. Savcılık, kitaptan aldığı bu kesitler ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin erken döneminden itibaren yapılan yolsuzluk iddialarının geçtiği pasajları, eski gazeteci ve Cumhurbaşkanı danışmanı Sever’e karşı delil olarak mahkemeye sunmuştur.
Deniz Yücel de benzer bir şekilde mahkeme karşısına çıkmış, Osman Kavala davasının savcısına hakaretten yargılanmaktadır. Yücel’in, kendisini bir söyleşi sırasında terör propagandası yapmakla itham eden başsavcıyla ilgili attığı tweet, bugün duruşması görülen davanın nedeni. Savcı, Yücel’in “kamu görevlisine hakaretten” ve “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılamaktan” iki yıl hapsini istiyor.
Yücel, 2017 yılında terör örgütü adına propaganda yapma, halkı kin ve şiddete teşvik etme suçlarıyla tutuklanmış ve kovuşturmaya tabi olmuştu. Yaklaşık bir yıl tutuklu yargılanan Yücel 2018’de serbest bırakıldı. Anayasa Mahkemesi 2019 yılında verdiği kararla, Yücel’in terör örgütü PKK lideri Cemil Bayık’la yaptığı söyleşide sorduğu sorunun ve Erdoğan’a yönelttiği eleştirinin darbe girişimini destekleyen, halkı nefret ve düşmanlığa sürükleyen bir suç teşkil etmediğine hükmetmişti. Fakat, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek suçundan beraat eden Yücel, bu sefer 2020 yılında terör propagandası suçundan 2 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Sever’in duruşması 23 Aralık’a ertelenirken, Yücel’inki de 25 Kasım’a ertelendi. Yurtdışında ikamet eden sanıklardan ek bilgi ve evrak talebi için mahkeme tarafından ikamet edilen ülkelerden ek bilgi isteneceği belirtildi. Bu yazının kaleme alındığı tarihte mahkeme, Yücel’in duruşmasını 12 Nisan 2022 tarihine erteleyerek, Yücel’in ikamet ettiği Almanya’nın yasal makamlarınca sanığın savunmasının alınmasına hükmetti.
Ali Bulaç, Şahin Alpay ve Mümtazer Türköne
Öğleden sonra ise eski Zaman gazetesi yazarları Ali Bulaç, Şahin Alpay ve Mümtazer Türköne’nin duruşması 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Silahlı terör örgütüne üyelik ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratik ve anayasal düzenini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmakla yargılanan gazeteciler daha önce de bu suçlardan yargılanarak 8 ila 10 yıl arasında değişen cezalara mahkum edilmiş, fakat karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. Anayasa Mahkemesi ise sanıkların temel haklarının ihlal edildiğine karar vermişti.
Yeniden görülen davanın bugünkü duruşmasında, Boğaziçi Üniversitesi eski Öğretim Üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi eski Milletvekili Binnaz Toprak, Şahin Alpay’ın lehinde tanık olarak dinlendi. Toprak, Alpay’ın demokratik, liberal ve laik karakterine vurgu yaptı ve Alpay’ın akademik dürüstlüğüne kendisini işe aldığı Bahçeşehir Üniversitesi’nde beraber çalıştıkları yıllarda tanıklık ettiğini söyledi. Bu dönemde Üniversite’nin Uluslararası İlişkiler bölüm başkanlığını yapan Toprak, Alpay’ın liberal yaşam tarzı ve demokratik değerlere bağlılığı nedeniyle Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimiyle hiçbir şekilde ilişkili olamayacağını ifade etti. Toprak, Alpay’ın Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yapmasının tek gerekçesinin, yayının farklı görüşteki yazarlara tanıdığı editöryel bağımsızlığın ve sağladığı ek kazancın olabileceğini belirtti. Eski akademisyen ve milletvekili, bu tür ek kazanç kaynaklarının öğretim üyeleri arasında yaygın olduğunu söyledi. Duruşmada dinlenen bir diğer tanık da, Alpay’ın akademik dürüstlüğüne ve bilimsel çalışmalara adanmışlığına atıfta bulundu.
Duruşma, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Şahin Alpay’la ilgili görüşünün Türkçe çevirisinin beklenmesi için 11 Ocak 2022 tarihine ertelendi. Mahkeme ayrıca, yeni tanıkların ifadeleri için Hüseyin Gülerce ve Ümit Erol’un dinlenmelerine karar verdi; kaçak sanık Mehmet Özdemir içinse yakalama emrini çıkarılmasına hükmetti. Sanıkların yurtdışı seyahati yasağının kaldırılması talebini ise reddetti.