Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye’de yerel gazeteciliğe odaklanan saha çalışmasının sonuçlarını Türkiye Gazeteciler Sendikası’na bağlı TGS Akademi’de bugün düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.

Türkiye ve dünya kamuoyuna sunulacak “Bu Böyle Gitmez: Türkiye’nin Gazetecileri Daha Özgür Bir Döneme Nasıl Hazırlanabilir?” başlıklı rapor için IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Kızılkaya, Şubat-Nisan 2019 döneminde 100’ü aşkın gazetecilik öğrencisi, yerel gazeteci, yayıncı ve iletişim akademisyeni ile görüştü.

IPI’ın tarihsel misyonu gereği basın özgürlüğünü ve nitelikli gazeteciliği güçlendirmeyi amaçlayan çalışma kapsamında temel sorunların Türkiye’nin tüm bölgelerini kapsayan saha araştırması ve görüşmelerle saptanmasının ardından, tasarım odaklı düşünce yönteminden ilham alan üç atölyede çözüm önerileri geliştirildi.

20 sayfalık raporun sonuç bölümünde, gazetecilik için açık müfredat, deneyim merkezleri, kuluçka ve hızlandırma programları, doğaçlama haber merkezleri ve genç gazetecilere uluslararası staj imkanı gibi öneriler yer alıyor. Raporun tam metnine IPI sitesinden ve sosyal medya hesaplarından da  (@globalfreemedia) ulaşılabilirsiniz.

Dünyanın en ünlü gazetecilik okullarından birine ev sahipliği yapan Columbia Üniversitesi’nde 1950 yılında kurulan IPI, 60 yılı aşan bir tarihinin bulunduğu Türkiye’de en uzun süredir faaliyet gösteren uluslararası meslek örgütü.

Ahmet Emin Yalman’ın kurucuları arasında yer aldığı, geçmişte yönetiminde Abdi İpekçi gibi gazetecilerin bulunduğu Viyana merkezli kuruluşun üyeleri arasında 100’ü aşkın ülkede binlerce seçkin gazeteci var. Türkiye Ulusal Komitesi Başkanlığını, IPI’ın uluslararası yönetim kurulunda da görev yapan gazeteci Kadri Gürsel yürütmeyi sürdürüyor.

Yayınlanan raporun özetini aşağıda bulabilirsiniz.


Rapor Özeti:

Türkiye, gazeteciler için dünyadaki en zor çalışma ortamlarından birini sunuyor. Siyasi ve ekonomik baskılar ülkedeki medyayı kesintisiz taciz altında tutarken, kaliteli gazeteciliği zedeliyor ve gelişmeye müsait potansiyelini de büyük ölçüde engelliyor.

Uluslarlarası Basın Enstitüsü (IPI), Türkiye’de medyayı etkileyen güncel problemleri çeşitli açılarından açıklamak ve donörler dahil tüm paydaşlara olası çözüm yolları önerebilmek için yerel gazetecileri ve yarının gazetecileri olan öğrencileri temel alan bir saha araştırması yayımlıyor. IPI Ulusal Komitesi tarafından yapılan bu çalışma, ülkede kaliteli gazeteciliğin geliştirilebilmesi ve bu alanda uzun vadeli temellerin atılması adına bir kaynak olmayı amaçlıyor.

Şubat – Nisan 2019 ayları arasında yürütülen çalışma boyunca;

  • Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden 67 gazetecilik bölümü / iletişim fakültesi öğrencisi ve
  • tüm bölgelerden yerel gazeteci ve yayıncılar ile röportajlar yapıldı.
  • İstanbul’da tasarım odaklı düşünme tekniklerinden esinlenerek hazırlanan ve yenilikçi çözümler üretmeye odaklanan üç gazetecilik atölyesi düzenlendi.

Konuşulan gazetecilik öğrencilerinin, ülkedeki eleştirel seslere karşı devam eden tutuklamalar ve gençler arasındak yüksek işsizlik oranı gibi sorunlara rağmen yüksek seviyede direnç gösterdiği gözlemlendi. Bunun yanı sıra, gençler gazetecilikte “modası geçmiş” üniversite eğitim modelleri ve iş yerinde eğitim fırsatlarının eksikliğinden şikayet ettiler. Sansür, eskimiş eğitim müfredatı ve beceri odaklı staj yoksunluğu en çok bahsedilen problemler oldu.

Yerel gazeteci ve yayıncılara göre; Türk lirasının değer kaybı ve kamu ilanlarından sağlananlar da dahil olmak üzere giderek azalan ilan gelirlerinin ciddi ekonomik etkileri oldu ve daha birçok medya kuruluşu 2019 bitmeden kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Yerel patronaj ilişkileri ve ulusal medya kuruluşlarının giderek küçülen bölge büroları, Türkiye’nin kırsal kesimlerinde ve Kürt popülasyonunun yoğun olduğu güneydoğu illerinde adeta “haber çölleri” oluşturdu.

Yine de, yerel kesimlerde de olmak üzere vatandaş gazeteciliğinin devam ettiği söylenebilir. Fakat bu durum, Türkiye medyasının ekosisteminin daha özgür bir döneme geçildiğinde kaliteli gazetecilik üretmeye hazır olduğunu söylemek için yeterli değil. Onlarca görüşme ve atölyelere dayandırılan bu araştırma şu önerileri sunmaktadır:

  1. Gazetecilik üzerine Türkçe, Kürtçe ve Arapça sağlanacak Kitlesel Çevrim İçi Kurslar (MOOC) ve buna uygun açık kaynaklı bir müfredat hazırlamak;
  2. Ülkenin her yerinde toplumun yeni medya okur-yazarlığını artırmak amaçlı, halk odaklı “Yaratıcı Kafeler” ve “Gazetecilik Tecrübe Merkezleri” açmak;
  3. Doğaçlama haber merkezleri kurma hedefine yönelik ilk aşama olarak yereldekiler başta olmak üzere ülke çapında güvenilir haber kurumlarını ve yerel muhabirleri belirlemek;
  4. Erken evredeki gazetecilik girişimlerini desteklemek amacıyla kuluçka ve hızlandırıcı programlar hazırlamak;
  5. Türkiye’nin genç gazeteci nesillerine eğitim ve motivasyon amaçlı sponsorlu yurtdışı staj programı sağlamak ve yeni bir gazetecilik ödülü oluşturmak.