Üç yıl önce 9 Ağustos günü Belaruslular, 2020 başkanlık seçimlerinden sonra oylarının adil bir şekilde sayılmasını talep etmek için ayağa kalktı. O günden bu yana Belaruslu Diktatör Aleksandr Lukaşenko, ülkesindeki bağımsız medyayı neredeyse yok etmiş durumda.

Belaruslu yetkililer, 2020 yılında Lukaşenko’ya karşı başlayan ayaklanmanın başından itibaren bağımsız medyayı hedef alarak, “halka eylem yapması için çağrıda bulunmak” ile suçladı. Protestoların ilk günlerinden itibaren Belsat ve Nasha Niva gibi haber kuruluşlarında çalışan gazetecilere, üzerlerinde açıkça görünür olan “basın mensubu” işaretleri olmasına rağmen güvenlik güçleri tarafından plastik mermilerle ateş edildi.

Takip eden haftalarda, hem Belarus medyasından hem de yabancı medya kaynaklarından onlarca gazeteci, güvenlik görevlileri tarafından tacize uğradı. Güvenlik görevlileri, seçim sonuçlarına karşı barışçıl gösteri yaptıkları için şiddete uğrayan ve gözaltına alınan protestocular ve gazeteciler arasında pek de bir ayrım yapmadı. Kaldı ki seçim sonuçlarına hile karıştığı, bu olaylardan kısa süre sonra uluslararası düzeyde de kabul edildi. Bağımsız web siteleri engellendi. Belaruslular, ülkedeki durumu takip edebilmek için Telegram’daki haber kanallarını takip etmeye başladı.

O zamana dek Lukaşenko, bağımsız medyanın sadece dar bir çevrimiçi alanda var olmasına izin vererek, geleneksel medya kuruluşlarını sıkı bir şekilde kontrol ediyordu. 2020’deki toplu protestoların sonrasında ise halkın hoşnutsuzluğuna dair tüm bilgi akışını sansürlemek için geri kalan tüm eleştirel sesleri de bastırdı.

DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ GAZETECİLER

2020’deki seçimler yaklaşırken Belarus’taki yetkililer, gazetecileri hapsetmeye yönelik uygulamaları giderek artırdı. İlk hedef RFE/RL’de çalışan Gazeteci Ihar Losik oldu. Lukaşenko’nun yeniden seçilmesinden iki ay önce gözaltına alınan Losik, daha sonra Telegram’da popüler bir haber kanalını yönettiği için, “isyan organize etmek” ve “halkı kine teşvik etmek” iddialarıyla 15 yıl hapis cezasına mahkûm edildi.

Seçimlerden sonra durum çok daha kötüye gitti. Belsat TV’de görevli Gazeteciler Katsiaryna Andreyeva ve Daria Chultsova, seçimlerden kısa süre sonra başkent Minsk’de Lukaşenko karşıtı bir protestoya dair video yayınladıkları için gözaltına alındı. Chultsova, “kamu düzenini bozan etkinlikler organize ettiği” için iki yıl hapse mahkûm edilirken, Andreyeva ise aynı suçlamanın yanı sıra “vatana ihanet” suçlamasıyla sekiz yılı aşan bir hapis cezası aldı.

O zamandan beri Belarus’ta bağımsız medyaya yönelik baskılar devam ediyor. Gazeta Wyborcza muhabiri olarak görev yapan Polonya asıllı Belaruslu Gazeteci Andrzej Poczobut, Mart 2021’de hapsedildi. Aynı yılın Mayıs ayında, Belarus’un o dönem en popüler medya kuruluşu olan Tut.by’da genel yayın yönetmeni olan Lyudmila Chekina ve kuruluşun direktörü Maryna Zolatava tutuklandı. Her iki kadın gazeteci de Ocak 2023’te Minsk’te 12 yıl hapis cezasına mahkûm edildi.

Belarus Gazeteciler Derneği’nin (BAJ) verilerine göre Ağustos 2023 itibariyle Belarus’ta 35 gazeteci ve medya çalışanı demir parmaklıklar ardında bulunuyor ve bu sayı Avrupa’daki en yüksek sayı konumunda.

ENGELLENEN VE AŞIRICI OLARAK ETİKETLENEN MEDYA KURULUŞLARI

Belarus’ta hem gazeteciler hem de okuyucuları, Lukaşenko rejimi tarafından kriminalize edildi. 2020’deki kitlesel protestoların ardından, yetkililer bağımsız medyayı “aşırıcı oluşumlar” ve bağımsız medya tarafından yayınlanan içerikleri de “aşırılık yanlısı” olarak tanımlamaya başladı. Bağımsız medya ve okuyucuları arasındaki etkileşime de yasaklama getirdi.

“Aşırıcı” olarak tanımlanan çevrimiçi içerikleri paylaşan okuyuculara para ya da hapis cezası verilirken, çoğu bağımsız medya kuruluşunun sosyal medya hesaplarına (popüler Telegram kanalları dâhil) abone olmak bile yetkililer tarafından “aşırıcı bir oluşuma yardım etmek” olarak nitelendirilebiliyor.

Ağustos 2023 itibariyle; Belsat, Euroradio, Nasha Niva, RFE/RL Belarus Servisi, Charter 97 ve Tut.by’ın devamı niteliğinde olan ve halen yurtdışında faaliyet gösteren Zerkalo.io dahil, Belarus’un çoğu popüler bağımsız medya kuruluşu için, bu tanımlama yapılmış durumda.

Bu tedbirlerin sonucunda hemen hemen tüm bağımsız medya kuruluşları ve gazeteciler, faaliyetlerini yurtdışına taşımak ve sürgünde çalışmak zorunda kaldı.

SERTLEŞEN DÜZENLEMELER VE GERİ KALAN YEREL MEDYAYA YÖNELİK BASKI

1991’de Sovyet yönetiminden bağımsızlığını elde etmesinin ardından Belarus’ta bağımsız medyaya yönelik şimdiye dek görülen en kısıtlayıcı ortama rağmen yetkililer, hala gazetecilerin çalışmasını engelleyen sert yasaları yürürlüğe koymaya devam ediyor.

Bu yıl 1 Temmuz itibariyle Lukaşenko, Belarus hükümetinin “dost olmayan ülkeler” olarak belirlediği ülkelere ait yabancı medya kuruluşlarına yasaklama getirilmesine olanak veren yeni bir yasaya imza attı. Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Belarus sınır muhafızları, Polonya’nın ulusal basın ajansı PAP’ın Minsk’teki Muhabiri Justyna Prus’u sınır dışı etti.

Yetkililer aynı zamanda bağımsız medyaya yönelik baskıyı daha da artırarak yerel düzeye inmeye başladı. Protestoların ardından Baranavichy şehrinin önde gelen yerel haftalık gazetelerinden Intex-Press’in yeniden açılmasına kısa bir süre izin veren yetkililer, Şubat 2023’te ise medya kuruluşunun sayfalarına erişimi yeniden engelleyerek Intex-Press’in bağlı olduğu medya grubunun faaliyetlerini sonlandırdı.

İki hafta sonra, ülkenin kuzeyinde bulunan Maladzechna şehrinin önde gelen haber kuruluşlarından Rehianalnaya Gazeta’nın (Bölgesel Gazete) Genel Yayın Yönetmeni Alexander Mantsevich gözaltına alındı. “Belarus’un itibarını sarsmak” ile suçlanan Mantsevich, Belarus Ceza Kanunu’nun 369. maddesi kapsamında dört yıl hapis cezası alabilir. Rehianalnaya Gazeta’nın yayınları da “aşırıcı” olarak tanımlanmıştı.

Belarus’ta siyasi hassasiyeti düşük konularda haber yapan gazeteciler bile artık baskı ve engellemelerle karşı karşıya kalabiliyor. Haziran ayında, Svietlahorsk şehrine yakın bir fabrikada meydana gelen ve çok sayıda işçinin ölümüne neden olan bir patlama ile ilgili bir makalenin yayınlanmasının ardından yerel medya kuruluşu Ranak TV’de görevli medya çalışanları gözaltına alınarak uzun bir süre hapiste tutuldu. Belarus Gazeteciler Derneği’nin daha sonra yaptığı açıklamaya göre, bu olayı takiben yetkililer, haber kuruluşunu kapanmaya zorladı ve kuruluşun web sitesi kapatıldı.

ULUSLARARASI DAYANIŞMA

IPI Direktör Yardımcısı Scott Griffen “Belarus’ta demokrasi yanlısı toplu protestoların başlamasından bu yana üç yıl geçmesine karşın, ülkede özgür basın ve gazetecilere yönelik korkunç baskıların ne zaman sona ereceği bilinmiyor. Lukaşenko rejimi, iktidarı elinden bırakmama çabasıyla ülkedeki bağımsız haberciliği susturmaya kararlı” dedi.

Griffen, sözlerine şöyle devam etti: “IPI küresel ağı, kendileri ve aileleri için büyük risk taşımasına rağmen ülke içinde ve dışında görevlerini yapmaya devam eden, olağanüstü cesarete sahip Belaruslu gazeteciler ile dayanışma içindedir. Baskıların sona ermesini ve hapsedilen tüm gazetecilerin ve medya çalışanlarının serbest bırakılmasını talep etmeye devam ediyoruz. Lukaşenko’nun zalim baskısı devam ederken, uluslararası toplum, sürgündeki gazetecilere uygun destek ve koşulların sağlanması da dâhil olmak üzere, bağımsız Belarus medyasını desteklemeye devam etmeli ve gelecekteki demokratik Belarus için gazeteciliğin temellerini canlı tutmalıdır.”

Orijinal İngilizce metin için: https://ipi.media/belarus-three-years-on-no-end-in-sight-to-repression-of-independent-media/

IPI-Evrensel makale işbirliği