16 Mayıs 2023 tarihinde Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI); yürüttüğü Türkiye’deki davaları izleme programı kapsamında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılanan 11 gazetecinin duruşmasını izledi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcılık, gazetecilerin her biri için 15 yıla kadar hapis cezası ve toplamda 165 yıl hapis cezası talep etti.

210 sayfalık iddianamede, Mezopotamya Ajansı (MA) ve Jin News’in “KCK Basın Komitesi” adı altında faaliyet gösterdiği ve gazetecilerin de örgütün talimatıyla haber yaptıkları iddia edildi. Savcılık, söz konusu gazeteciler tarafından üretilen ve iddianamede “sözde haberler” olarak zikredilen gazetecilik ürünleri de dahil olmak üzere, rutin gazetecilik faaliyetlerini suç kanıtı olarak ele aldı.

MA yazı işleri müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli ve Jin News muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, 29 Ekim 2022’de tutuklanmalarının ardından 201 gün boyunca tutuklu kaldılar. MA muhabiri Zemo Ağgöz Yiğitsoy ve MA stajyeri Mehmet Günhan 25 Ekim 2022’de gözaltına alındıktan bir gün sonra adli kontrol tedbirleri ile serbest bırakıldılar.

Gazetecilerin duruşmasına IPI’ın yanı sıra Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), İnsan Hakları Derneği (İHD), Kaos GL Derneği, Medya ve Hukuk Araştırmaları Derneği (MLSA), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKDP), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile birlikte diğer sivil toplum temsilcileri, akademisyenler, gazetecilerin meslektaşları ve aileleri katıldı.

Duruşma saat 10:20’de başkentin ana adalet sarayının en büyük mahkeme salonlarından birinde başladı. Büyüklüğüne rağmen salonda birçok izleyici ayakta kaldı. Duruşma boyunca sanıkların durduğu alan jandarma personeli ile çevrili idi.

Sanıklardan ikisi, Değer ve Acar, mahkeme tarafından görevlendirilen bir tercüman yardımıyla ifadelerini Kürtçe olarak verdi. Diğer sanıklar ise ifadelerine Türkçe devam etti. Mahkeme başkanı sanıkların sözünü “PKK ve HDP aleyhine haber yaptınız mı?” şeklindeki sorularla sık sık kesti. Bu soruların, Türkiye’de yargının gazeteciliği belirli grupların çıkarlarına hizmet eden bir faaliyet olarak gördüğünü gösterdiği söylenebilir. 

11 sanığın tamamı savcılık tarafından kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederek, suçlamaların dayanaktan yoksun ve siyasi amaçlı olduğunu savundu. Sanıkları, savcılığın rutin gazetecilik çalışmalarını terörle bağlantılı faaliyetlerin kanıtı olarak göstermesi nedeniyle, bu davanın gazeteciliği kriminalize etme girişimi olduğunu vurguladılar. Sanıklardan birkaçı iddianamenin soyut suçlamalar, manipülatif ifadeler ve savcılığın özenle seçtiği haber yazılarından ibaret olduğunu savundu. Ayrıca sanıklardan Değer, gözaltında işkenceye maruz kaldığını ifade etti.

Her bir sanık ayrı bir avukat tarafından temsil edilmesine rağmen, zamanın kısıtlı olması nedeniyle avukatlar, duruşmanın kapanış savunmasını sunmak üzere aralarından Resul Temur’u seçtiler. Temur’un değindiği noktalardan biri tutuklu gazetecilerin devlet yanlısı haber yapmadığı için suçlanıyor olması idi. Temur, Anayasa Mahkemesi’nin 7 Şubat 2022 tarihli kararına atıfta bulunarak, “terör örgütü üyeliği” suçlamasının vatandaşların tutuklanması için geçerli bir gerekçe olmadığını ileri sürdü. (Söz konusu kararda, Anayasa Mahkemesi, gazeteci Cemil Uğur’un Helikopter Davası’nda tutuklanmasını hukuka aykırı bulmuş ve oybirliğiyle “bir gazeteci, çalıştığı kuruluş gerekçe gösterilerek tutuklanamaz” yönünde hükmetmişti.) Temur gazetecilerin serbest bırakılmasını talep etti.

Ara karar için verilen kısa bir aranın ardından hâkim, 11 gazetecinin tahliyesine karar vererek davayı 5 Temmuz 2023 tarihine erteledi. Mahkeme, biri gizli tanık olmak üzere üç tanığın bir sonraki duruşmaya çağrılmasını ve MA ile Jin News hakkında soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığının araştırılmasını talep etti.

IPI, yargılanan gazetecilerin davalarını izlemeye ve Türkiye’yi uluslararası ve ulusal yasal yükümlülüklerine uyması için çağrı yapmaya devam edecek.

IPI’ın hazırladığı dava gözlem yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.