Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), bugün,  Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun Türkiye’nin güneybatısında bir süredir devam etmekte olan orman yangınlarını haberleştirdikleri gerekçesiyle KRT, Fox TV, Haber Türk, Halk TV, TELE 1 ve TR 35’e verdiği para cezası kararını kınadı.

11 Ağustos’ta gerçekleştirilen ve altı yayıncı kuruluşa cezai yaptırım uygulanması kararı alınan Üst Kurul toplantısına ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) RTÜK üyesi İlhan Taşçı, RTÜK başkanı Ebubekir Şahin’in talebi üzerine iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve müttefiki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) üyelerinin oy birliği ile toplantıya alınmadı. Taşçı’nın toplantıya alınmamasına gerekçe olarak Taşçı’nın sosyal medya hesaplarından RTÜK’ün toplantısında kanallara cezai yaptırımın tartışılacağını duyurması sebebiyle “ihsas-ı rey” yaptığı iddia edildi.

IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş, “RTÜK, hem ağır para cezaları hem de tehditkâr uyarılarla eleştirel ve bağımsız medya kuruluşlarının kamuyu ilgilendiren önemli olayları haberleştirmesini engelleyen, baskıcı ve sindirici bir siyasi araç olmaktan bir adım ileriye gitmiştir,” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “RTÜK’ün siyasileşmiş yapısı ve bu doğrultuda aldığı siyasi kararlar, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü adına ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. RTÜK’ün politik sebeplerle kalkıştığı sansür uygulamasına karşı çıkan bir üyenin toplantıya girmesine izin verilmemesi yetki sınırını aşmış ve kabul edilemezdir. IPI, bu kararı şiddetle kınıyor ve RTÜK’ü cezalarını geri çekmeye çağırıyor.”

RTÜK, 30 Temmuz’da yaptığı açıklamada, TV kanallarına Türkiye’nin güneybatısında devam eden orman yangınlarını haberleştirmeleri hakkında ilgili RTÜK mevzuatının 8. maddesi uyarınca haberlerin doğruluk ve gerçekçilik ilkelerine bağlı kalması hususunda bir uyarıda bulunmuş; ardından 4 Ağustos’ta yerel kaynaklara göre, bazı TV kanallarına yangın bölgesinden haber yapmaya devam etmeleri halinde cezai yaptırım uygulanacağını belirten mektuplar gönderildiği haberleştirilmişti. Mektuplarda yayıncıların ilk “uyarıya” uymamaları üzerine tekrar uyarıldığı ve medya kuruluşlarının “halk arasında korku ve endişe yaratan haberler yaptığının” iddia edildiği bildirildi.

RTÜK’ün bu uyarıları, siyasetçiler ve gazetecilerden gelenler de dahil olmak üzere kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Taşçı, kendi Twitter hesabından uyarıların bir tehdit niteliğinde olduğunu belirtti.

11 Ağustos’taki Üst Kurul toplantısına girmesinin engellenmesinin ardından yaptığı açıklamada Taşçı, yayıncılara sansür girişimini ortaya çıkardığı için toplantıya alınmadığını ifade etti. Açıklamada, “RTÜK üyesi olarak benim sorumluluğum, halkın haber alma hakkına ilişkin iktidarın RTÜK eliyle koymaya çalıştığı kısıtlamalara karşı çıkmaktır. Bu yöndeki düşüncelerimi ve eylemlerimi kamu yararı doğrultusunda toplumla paylaşmak da bu sorumluluğumun ve görevimin bir parçasıdır. Ne RTÜK yasasında ne de başkaca bir mevzuatta benim bu özgürlüğümü kısıtlayacak bir düzenleme ve hüküm yoktur,” ifadelerini kullandı.