Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Nisan ayında geçen ve salgının yayılmasını önleme çalışmalarıyla tamamlanan infaz yasasının kapsamı dışında bırakılan gazetecilerin serbest bırakılması için Türk yetkililere yaptığı çağrıyı yineliyor.

Yeni yasa paketinde, terör suçlamalarıyla yargılanan gazeteci ve diğer siyasi tutukluları COVID-19 acil önlemleri kapsamının dışında bırakıldı. IPI verilerine göre, şu anda tutuklu 89 gazetecinin yarısından fazlası, eleştirel haberciliklerinin siyasi gerekçelerle hedef alınmaları sonucu terör suçlamaları nedeniyle cezaevinde.

Mart ayının sonlarından bu yana, COVID-19 salgını nedeniyle gazetecilerin duruşmaları da dahil tüm yargı süreleri askıya alınmıştı. Bu süre, Cumhurbaşkanlığı kararı ile 15 Haziran’a kadar uzatıldı. Adalet Bakanlığı’nın sayfasında yer alan bilgiye göre, bu süreçten tutuklu sanığı olan yargılamalar muaf tutuldu.

Fakat bu sürede, Türkiye gazetecileri hedef alınmaya, haberleri yüzünden tutuklanarak, mahkemelerde adil yargılanma haklarının ihlalleriyle karşılaşmaya devam ediyorlar.

2 Mayıs Cumartesi günü, Libya’da ölen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) çalışanının cenazesini haberleştirdikleri için tutuklanan altı gazeteci için İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nde resen duruşma görüldü. Cumhuriyet Savcılığınınn talebi üzerine yapılan duruşmada gazetecilerin avukatlarına ulaşılmadı, yerlerine görevlendirilen avukatların huzurunda duruşma yaparak gazetecilerin tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Mart ayından bu yana tutuklu bulununan sanıklardan gazeteci Barış Pehlivan, gözaltı sırasında darb edildiğini ihbar etti.

Nisan ayında hazırlanan iddianamede altı tutuklu gazeteci ve gazeteci Erk Acarer hakkında “MİT kanununa muhalefet” ve “devlet sırlarını açıklamaktan” sekiz yıldan 19 yıla kadar hapis cezası istendi. Milli İstihbarat Kanunu’na karşı suçlar, infaz yasasından muaf tutulacak suçlar listesine meclisin gece seansında son dakika eklenmişti.

İstanbul Barosundan, tutuklu sanıkların duruşmaya getirilmeden haklarından hüküm verildiği üzerine benzer raporların olduğu açıklaması yapıldı.

IPI Direktör Yardımcısı Scott Griffen konu hakkında şu yorumlarda bulundu:

“Türkiye’de tutuklu gazetecilerin hayatları devam eden salgının ortasında riske atılmaya devam ediyor. Türk yetkililerinin gazetecileri ve eleştirel görüşleri yüzünden hedef alınan diğer tutukluları serbest bırakmayı reddetmesi tamamen vicdansız ve tutuklularının sağlıklarını ve hayatlarını tehlikeye atan bir tutum.”

“Türkiye’nin tüm gazetecileri serbest bırakarak evlerine dönmeleri talebimizi yineliyoruz.”

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün 28 Nisan’daki açıklamasında, dört cezaevinde toplam 120 tutuklu/hükümlünün COVID-19 testinin pozitif çıktığı bildirilmişti. 8 Mayıs’ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaparak Silivri Cezaevin’de 44 tutuklu ve hükümlünün pozitif çıktığını belirtti. İstanbul’daki Silivri Cezaevi, gazeteci, aktivist, siyasetçi ve insan hakları savunucuları gibi siyasi tutukluların gönderildiği cezaevlerinden bir tanesi. Silivri’de tutuklu bulunanlar arasında Libya’da ölen MİT çalışanını haberleştiren altı gazeteci de bulunuyor.