Önde gelen gazeteci, medya yöneticileri ve editörlerin oluşturduğu küresel bir basın özgürlüğü ağı olan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) devlete bağlı resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı (AA) üzerindeki hükümet denetimini engelleyen kararını memnuniyetle karşıladı. Karar, 24 Şubat 2021’de Resmi Gazete’de yayınlandı.

1920 yılında kurulan AA, yerel ve uluslararası haber ağından topladığı güncel, doğru haber ve bilgileri abona haber kuruluşlarına iletmek amacıyla kurulmuş bir haber ajansıdır. 1925 yılında, özerkliğini ve tarafsızlığını sağlamak için ajans devlet yapısından ayrılarak özel bir tüzel kişiliğe dönüştürülmüştür. Ajansın özerkliği ayrıca Anayasa’nın 133. Maddesiyle de güvence altına alınmıştır. Devlet Hazinesi, Anadolu Ajansı’nın en büyük hissedarı olmasına rağmen, Hazine’nin payı ajansın özerkliğini korumak amacıyla hiçbir zaman yüzde 50’yi geçmemiştir. Ancak, ajansın ana gelir kaynağı, halihazırda Cumhurbaşkanlığı ofisinin bütçesinden alınan bir ödenekten oluşmaktadır. Bu da AA’nın özerkliği üzerinde oldukça olumsuz bir etkisi yaratmaktadır.

2018 yılında alınan ve Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığını (Başkanlık) kuran 14 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesin’de 2019 yılında yapılan değişiklik ile, Başkanlığa AA’nın bütçesini, faaliyetlerini, organizasyonunu ve insan kaynakları yönetimini denetleme yetkisi ile ajans yöneticilerinin atanmasını belirleyen beş yıllık sözleşme yapma yetkisi verilmişti.

Bu değişiklikler, halihazırda büyük bir siyasi baskı altında olan AA’nın özerkliğini daha da zayıflatıyordu. Nitekim AKP hükümeti altında AA’nın büyük ölçüde tarafsızlığını yitirdiği tartışılıyor. Bu durumun en göze çarpan örneği, 2019 yerel seçimlerinde, resmi seçim sonuçlarını sağlayan AA’nın İstanbul seçimlerinde muhalefet adayının iktidar partisi adayını yakalaması üzerine yerel seçim sonuçlarını güncellemeyi durdurması olarak ortaya çıkmıştı.

Anayasa Mahkemesi kararı, ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 14 numaralı Kararnamedeki söz konusu hükümlerin iptali için başvurusu ardından geldi. Anayasa Mahkemesi, Başkanlığın ajansın faaliyetleri, organizasyonu ve insan kaynakları yönetimi üzerindeki denetim yetkisinin, yayınlanan haberlerin tarafsızlığını etkileme olasılığı bulunduğunu ve bu nedenle de Anayasa’da öngörülen özerklik ilkesine uymadığını tespit etti. Beş yıllık sözleşme maddesine ilişkin olarak da AYM, ajans yöneticilerinin bu şekilde atanmasının AA’nın özerkliğini anlamsız kılacağını belirtti. Kararın sonucu olarak AYM, söz konusu bu hükümleri Anayasaya aykırı bularak bozdu.

Bununla birlikte, bütçe denetimi açısından ise Anayasa Mahkemesi, ajansın Başkanlık tarafından yapılan bu denetiminin, ajansın özerkliğini ve tarafsızlığını olumsuz etkileyecek bir boyutta olmadığını ve bu denetimin kamu yararını sağlamayı amaçladığını belirtti. Mahkeme, bu nedenle, bu hükmün Anayasaya aykırı olmadığına karar vererek iptal talebini reddetti.

IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş, “Bu karar, Anadolu Ajansı’nın tarafsızlığını yeniden kazanmasına yönelik bir adım olarak Türkiye’deki basın özgürlüğü açısından olumlu bir gelişme,” dedi. “Yine de, her ne kadar bu karar AA’ya yönelik başka bir tehdidi savuşturmuş ve Anayasa Mahkemesi’nin temel hakların korunmasındaki önemini göstermiş ise de ajansın halihazırda büyük ölçüde araçsallaştırılmış olduğu ve hükümet tarafından bir propaganda aracına dönüştürüldüğü gerçeğini değiştirmiyor. Halkın tarafsız ve doğru haberlere erişim hakkının sağlanması için yetkilileri AA’nın bir kamu haber ajansı olarak ekonomik ve editoryal bağımsızlığını yeniden sağlamaya çağırıyoruz. “